Kayıtlar

ÖYLE HABERİ YOK BENDEN

  Selam günlük, Uzun bir aradan sonra tekrardan merhaba; Bayağıdır yoktum buralarda, " o evde yazma " dediği günden beri tek bir cümle yazmadım,  kendime bile konuşmadım o saatten sonra, gökyüzüne küstüm, yıldızları izlemeyi bıraktım, en sevdiğim şeyleri yapmaktan vazgeçtim.  Herkesin bir büyüme ya da daha doğrusu bir olgunlaşma anı olabilirmiş gerçekten, ben de o gün büyüdüm sanırım.  Gerçi buraya yazdıklarımı ayda maksimum 35-40 kişi okuyor ancak tek bir kişi haricinde kisme bir şey anlamıyor ancak; yine de bende kendinizi bulabileceğiniz cümleler olabileceğine inanıyorum. Bu  günlük defterinin herhangi bir günü sonu yok. Belki günler, aylar geçecek elbet bir sayfası daha karalanacak buralarda belki cümleler yine anlamsız karışık gelecek ama, bir gün her şeyi çok daha açık bir şekilde anlatacağım, Evet uzun zamandır buralarda görünmememin sebebi gördüğüm tek bir cümleydi .   " o evde yazma   "  bu cümle o kadar büyük şeyler anlatıyordu...

321

 Yaşarken ölmek, yok olmak Sağsın ya , bu bana yetiyor

139

Her şeyi unutabilirsin, kalbini asla.  Kalbinin içindekini asla.  Geçen günleri asla.  Seni asla. ASLA  

Günaydın

 Gecenin bir karanlığındayım şuan,  başlık neden günaydın ; bunu da hiç bilmiyorum. Belki ona bakarak hiç günaydın diyemediğimdendir ya da onun gözünün içine bakarak “ hadi iyi geceler  “ diyemediğimden - iyi geceler - diye başlık koyamadım bilemiyorum.  Zaman nasıl geçiyor farkında değilim, farkında olduğum çok daha farklı şeyler var ama söylemeyeceğim.  Bu dünya yalan oldu ama nice dünyalar vardır kim bilir. Şimdi değil ama elbet bir gün.  Kavuşursan meşk, kavuşamazsan aşk olur demişti tüm dostlarım. Şimdi “ adı aşk kaldı” diyorlar. Bu aşktan da öte derdim,  “ sizin yaşadıklarınız ne ki, ben siz gibi olayım sizin gibi böyle yanyana olayım her şeyimi veririm “ derdim  Öyle böyle konuşa konuşa geçiyor işte zaman. Ömür bitiyor, bazılarına duygular eriyor, bazıları yerinde sayıyor, bazıları alev alev ... O değil burada yazdıklarımı kimse anlamıyor. Bu bazen sebepsiz mutlu ediyor beni. Güzel yanı ne kadar yıl da geçse ben her okuduğumda ne dediğimi a...

Mutlu Yıllar

 Neredeyim,  ne yapıyorum, nasılım, kiminleyim, kimsesiz miyim, ne iş yapıyorum. Şimdi sırada neler olacak *  Çok uzun zamandır düşünüyorum her bir soruyu teker teker tüm ayrıntıları ile.  Bugün 26 yaşına girdim. Ancak zihnim 56 iken , ruhum halen 16 yaşında kaldı bunu hissediyorum. Gün bir şekilde geçiyor, hayat bir şekilde bitiyor.  25. yaşın hiç olmadığı kadar güzel geçsin, sen gibi . Neden 25 dediğimi ne için 25 dediğimi okuyan hiç kimse anlamayacak. Ama bazen cümleler iki kişiliktir.  Mutlu yıllar, sevdiklerinle, tüm benliğinle...
 sen de haklısın gaddarım , sen orada üzülürken benim canımın ne kadar yandığını bilmediğin için, çaresizlikten kendi kendimi yer bitirirken beni görmediğin için, yolda tek başıma gecenin karanlığında yürürken gökyüzüne bakarak inşallah sende bakıp beni görebiliyorsun dediğimi duymadığın için, bugünki kıyafetlerimi o görse kesin beni sevip şımartırdı dediğimi duymadığın için , ben seni her an yanımda görürken sen bunu hissetmediğin içni haklısın; gaddarım benim de gaddarlığım bu işte  acımasızım da  arkama hiç dönüp bakmam da doğru söylüyorsun, nereden bileceksin ki kafayı yiyebilecek durumlara geldiğimi, herkese benim sevdiğim var bir şey düşünmüyorum dediğimi , yok ya zaten yakın zamanda gideceğim buralardan ona daha  yakın olacağım dediğimi,  atamaları bekleyip ankaraya gelmek istediğimi, bedenen olmasa da ruhen sana daha yakın olabilmek için yaptığım planları bilmediğin için doğru söylüyorsun acımasızım da ,  O kadar haklısın ki ; özürlük bir durum yok ...

yardım et

 sende çok yakışıklısın maşallah . gerçi şuan espiri zamanı değil . hayır ortamı bozamayız.  benim ne yapmam gerekiyor . nasıl huzurlu olabilirsin,  sana ne yapmam gerekiyor nasıl davranmam gerekiyor bana yardım et lütfen